Blog

EMDR Terapisi Nasıl Uygulanır? Ücretsiz Bilgi ve Uygulama Eğitimi

EMDR Terapi Açılımı: göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlemedir.

Travmatik anılar ve onların duyusal bileşenleri beynimizin sağ küresinde rahatsız edici duyular şeklinde depolanır. EMDR terapi sağ ve sol beyne eşit şekilde işaret gönderir ve her iki tarafın da sağlıklı çalışmasını sağlar. Parmak hareketleri kılavuzluğunda danışanın gözlerinin sistematik bir şekilde sağ ve sola hareket ettirilerek, geçmiş yaşantılar ya da travmatik deneyimleri imgesel olarak ortaya çıkarılmasını içerir. Olumsuz yaşantılarını yeniden işlemesine yardımcı olur.

EMDR Terapi Tarihçesi

Shapiro’nun kişisel deneyimleri sonucunda bu terapi keşfedilmiştir. Shapiro aklından geçirdiği düşünceleri göz hareketlerini hareket ettirerek o düşünceleri beyninde normalleştirdiğini fark etmiştir. Her insanın göz yapısı farklı çalıştığı için parmaklara bakarak yönlendirme sistemini geliştirmiştir.

Travma sonrası stres bozukluğu alan danışanlarla çalışmış.

EMDR gruplarının 1-7 arasında öznel stres ölçeği ile bireyin stresinin düzeyi ölçülmüş.

Katılımcılara travmalarına ilişkin kendilerinde olması gereken inancın ne olması gerektiği sorulmuş.

Bir kuram sonucu gelişmemiştir. Kişisel bir yaşantıya dayanarak geliştirilen bir terapidir. Bu terapinin bir kurama dayanmaması eleştirilir. Shapiro ise EMDR terapinin faydasını insanın nörobiyolojik beyin yapısının nasıl çalıştığını anlatıp bilime dayandırarak faydalı olabileceğini savunmaktadır.

EMDR TERAPİ HANGİ SORUNLARDA KULLANILIR?

EMDR hastalık ya da belli patolojilerle çalışmaz. Ruhsal, zihinsel, duygusal ve ilişkisel sorunlara yol açan geçmiş olumsuz yaşam deneyimleri hedefler.

Hastalıkların temelini genellikle çocukluk yaşantıları (travmalar) oluşturur. Hastalığa kaynaklık eden anı ağları temizlendiğinde patoloji de kalkmaktadır.

Travma sonrası stres bozukluğunda, akut stres bozukluğunda, deprem, sel ve çeşitli doğal afetler yaşamış bireylerde, taciz, tecavüz, işkenceye uğramış bireylerde, panik bozukluk, öfke sorunları, depresyon, fobiler, obsesif kompulsif bozukluk yaşayanlarda, yeme bozukluğu yaşayanlar, aldatma aldatılma sorunları yaşayan bireylerde, cinsel sorunlarda, özgüven eksikliğinde, çeşitli performans endişelerinde, uykusuzlukta, aşk acısı ve ayrılık, organ yetmezliği gibi çeşit konularda da uygulanabilir.

EMDR Terapinin Yan Etkisi Var Mıdır?

EMDR TERAPİNİN YAN ETKİSİ YOKTUR.

ZİHNİN VAR OLAN VERİ İŞLEME KAPASİTESİNİ UYARARAK İŞLEV GÖSTERİR. KIRILAN KEMİĞİN YENİDEN KAYNAMASINA BENZETEBİLİRİZ.

EMDR Terapi bazen geçici olarak duygusal gerilim artışı, bedensel yakınmalarda artış gösterebilir. Bu tür rahatsızlıklar zihinsel bir apsenin bedenden atılması gibi bir ağrı ve sızılar gibidir. Zamanla ortadan kalkacaktır.

EMDR TERAPİ KİMLERE UYGULANABİLİR?

Çocuklardan başlayarak, yaşlılara kadar uygulanabilmektedir. İstisnai durumlar vardır. Örneğin, adaptif veri işleme kapasitesi zarar görmüş yaşlılar. Demans, epilepsi, organik rahatsızlığı olanlar, yani nörobiyolojik hastalığı olanlar EMDR’ye uygun değildir. Doktor EMDR’ye onay veriyorsa bu hastalıklara da uygulanabilmektedir. EMDR hamilelere de uygulanabilmektedir ama düşük riski var ise uygulanmaması önerilir.

EMDR TERAPİ NASIL UYGULANIR?

EMDR hipnoz ya da ilaç tedavisi değildir. Beynin adaptif işleme mekanizması kullanılır. Gözler sağdan sola hareket ettirilerek beynin yarım kürelerine çift yönlü uyarı verilir. Aynı şekilde kulaklıkla ses verilerek de bu işlem gerçekleştirilebilir. Çocuklarda genellikle dizlere ve omuzlara dokunarak yapılması tavsiye edilir. EMDR Terapi sürecine başlamadan önce hazırlık çalışması yapılmalıdır. Danışanın anıyı zihninde canlandırması istenir. Anı ile beraber duygulara yoğunlaşılır. Geçmiş anılara çalışılabildiği gibi, geleceğe yönelik çalışmalar da yapar.

EMDR NE KADAR SÜREDE UYGULANIR?

Danışana göre süre değişmektedir.

EMDR terapisinde bir sonraki seansta kalınan yerden devam edilir.

EMDR terapisi ortalama 60-90 dakika sürebilmektedir.

EMDR TERAPİ KAÇ AŞAMADAN OLUŞUR?

EMDR 7 AŞAMADAN OLUŞUR

Bu aşamalar ardışıktır. Bir aşama tamamlanmadan diğerine geçilmez.

  1. AŞAMA DANIŞANIN HİKAYESİNİ ALMA VE TERAPİ PLANLAMA AŞAMASI: Bu aşamada, Psikolojik danışman danışanın genel durumunu ve yaşam koşullarını değerlendirir. Psikolojik Danışman danışanın yaşam koşullarının travmatik bir durumla tekrar yüzleşmeye olanak verecek şekilde olmasına son derece dikkat etmelidir. Danışman danışanın problemlerini ve semptomlarını keşfetmek amacıyla hikayesini dikkatli ve ayrıntılı biçimde dinlemeli. Danışanda patolojiye yol açan olayları yeniden işlenecek hedefler olarak belirlemelidir. Bu aşamada en önemli şey, danışanı çok dikkatli ve ayrıntılı bir şekilde dinleyerek not almaktır.
  2. HAZIRLIK AŞAMASI: Nitelikli bir terapötik ilişkinin kurulmasıdır. Danışanın beklentileri bu aşamada belirlenir. Danışanın eğitilmesini içerir. Danışana psikoeğitim verilmelidir bir nevi. Danışan danışmana güvenmelidir. EMDR Terapi hakkında bilgi verilmelidir. Sürecin nasıl ilerlediği anlatılmalıdır çünkü danışanın bu terapiye onay vermesi gerekmektedir. Danışana göz hareketlerini nasıl yapacağı bu aşamada öğretilir. Danışanı bazı zorlayıcı anlar beklemektedir. Bu anlarda rahatlaması için bazı özkontrol yöntemleri öğretilmelidir. Örneğin, gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri, güvenli yer egzersizi…
  3. HEDEFİN DEĞERLENDİRİLMESİ AŞAMASI: En kritik aşamadır. Danışandan kendi travmatik deneyimini düşündüğünde bunu en iyi şekilde yansıtabilecek görsel bir imge oluşturmasını istiyoruz. Bu travmatik olaya eşlik eden ve danışanın kendisine ilişkin işlevsel olmayan düşüncelerini de bu aşamada açığa çıkarıyoruz. İşlevsel olmayan düşünceler örneği: Ben işe yaramazım, ben değersizim, ben sevilmiyorum vb. gibi olumsuz düşünceler ortaya çıkarılır. Travmanın yarattığı görsel imge ve travmanın onda yarattığı duygunun birleştirilmesi istenir. İleriki aşamalarda kullanılmak üzere, kendine ilişkin bir de olumlu düşünce oluşturması istenir. Örneğin, ben değerliyim, güvendeyim, ben iyi bir insanım vb. gibi olumlu bir biliş üretmesi beklenir. Bu olumlu düşünceye ne derece inandığı 7 dereceli bir ölçekle değerlendirilmesi istenir. Bu ölçeğin adı VOC ölçeğidir. 1 tamamen geçersiz, 7 tamamen geçerli. VOC bilişsel olumlu bilişim geçerliliğini ölçer. Travmatik deneyime ilişkin imge ve olumsuz düşüncesi birleştirilir. Bu iki faktörün birlikte danışana yaşattığı stres düzeyi belirlenir. Bu stres düzeyini belirleyen ölçeğimize de, SUD ölçeği diyoruz. SUD ölçeği öznel rahatsızlık düzeyini belirler. 1 ile 10 arası değerlendirmesi vardır. 1 rahatsız edici değil, 10 çok rahatsız edici. Danışandan bu SUD ölçeğini doldurmasını istiyoruz. Danışandan travma yaratan olaya odaklandığında bedenindeki yerini belirlemesini istiyoruz.
  4. Aşama DUYARSIZLAŞMA: Danışan hazır olduğunda geçilmelidir. Danışanın kendisini rahatsız eden yaşantıyı imgelemesi, bu yaşantıya ilişkin kendine yönelik olumsuz inançlarına odaklanması ve bedensel mesajlarına odaklanmasını istiyoruz. Göz hareketleri dizisinin her biri 24 tekrardan oluşur. Danışman işaret parmağını kullanarak danışanın gözlerini sağa sola düzenli hareket ettirmesini sağlar.

Göz hareketlerini nasıl yaptıracağız? Danışanın iki gözünün ortasından başlayacağız. 12 set halinde, yani 24 tekrar yaptırılır ve daha da arttırabilir. Shapiro göz hareketleri dışında el çırpma ya da sesli uyaranlar da kullanılabilir. Göz hareketleri yaptırdıktan sonra danışandan rahatlamasını ve zihnini boşaltmasını istiyoruz. Travmatik deneyiminin onda yarattığı stresi 10 dereceli öznel stres durumu ölçeği ile değerlendirmesini istiyoruz. Danışanın travmatik yaşantının stres düzeyi 0 ya da 1 e düşene kadar duyarsızlaştırmaya (yani göz hareketlerini) tekrarlıyoruz. Duyarsızlaştırma oturumlarının sayısı kişiden kişiye değişir. Ortalama bir oturum 90 dakika sürer. 1-4 oturumun ardından iyileşme gözlenmeye başlanır.

  1. Aşama Yerleştirme Aşaması: Bu aşamada danışanın travmatik deneyimini 2. Aşamada oluşturduğu görsel imgeyle beyninde oluşturduğu işlevsel olumlu düşüncelerini birleştirmesini amaçlıyoruz bu aşamada. Danışman danışana önceden belirlediği alternatif işlevsel düşüncesini hatırlatır ve danışandan bu düşünceye şu anda ne kadar inandığı sorulur. Düşüncenin geçerliliği ölçeğinde (VOK ÖLÇEĞİNDE) 1 İLE 7 arasında değerlendirmesini ister. Bu aşamada danışanı daha etkili işlevsel düşünce bulması yönünde cesaretlendirmeliyiz. Psikolojik danışman danışanın bu işlevsel düşünceye olan inancını 7 puana çıkana kadar tekrarlamalıdır.
  2. Aşama Bedeni Tarama Aşaması: Bedeninde travmatik deneyimin yarattığı bedensel semptomlardan iz kalıp kalmadığını anlamak için danışandan bedensel mesajlarını taramasını ve fark etmesini istiyoruz. Danışanın bedensel duyumunda travmatik izler duruyorsa, danışan bu rahatsızlığa odaklanır ve rahatsızlık ortadan kalkana kadar göz hareketlerine devam edilir. Böylece danışan travmatik deneyimin yarattığı ve patolojiyi yaratan duygularını ve düşüncelerini ve bedensel semptomlarını yeniden işleme işini tamamlamış olur.
  3. Aşama Kapanış AŞAMASI: Danışanın zihinsel bir ortamdan güvenle ayrılmasını sağlamak. Danışan travmatik bir olayla ilgili rahatsızlık yaşarken ya da müdahalenin ortasındayken oturum sonlandırılmamalıdır. Danışman gerektiği zaman danışana gevşeme ve nefes egzersizleri sağlamalıdır. Güvenli duyguya geçtiği zaman tamamlamalıdır.

EMDR Terapisinde Egzersizin Önemi

EMDR Terapi öncesi hastanın rahatlayabilmesi için bazı egzersizler öğretilmelidir. Bu egzersizlerden biri “GÜVENLİ YER EGZERSİZİDİR”. Hastanın kendisinde güven ve rahatlık hisleri uyandıran bir yer anımasamasını ya da hayal etmesini istiyoruz. Bu görüntüye odaklandığında hissettiği duyguları ve hoş fiziksel duyumların yerini tanımlamasını istiyoruz. Bu duyumlara odaklanırken aynı zamanda iki yönlü parmak hareketleriyle uyarım veriyoruz ve nasıl hissettiğini soruyoruz. Daha iyi hissediyorsa 4-6 set daha uyguluyoruz. Ardından bu görüntüyü tanımlayacak ipucu sözcük bulmasını istiyoruz.

Örneğin, plaj, ağaçlar, dağ vb. Duygusal olarak güvende olduğu yerin görüntüsünü olumlu duyumlar ve ipucu sözcüğe odaklanarak 4-6 set daha uyguluyoruz. Uygulamayı kendi kendine yapmasını isteyebiliriz. İki yönlü uyarım olmadan da bu görüntüyü anımsadığında rahatlama olmasını sağlamalıyız danışanda. Yani parmak hareketleri uygulamadan da danışanın aklına o görüntü yani güvenli yer geldiğinde rahatlaması gerekiyor. Seans sırasında ya da arasında rahatsızlığı artarsa bu güvenli yer egzersizini uygulamalıyız.

DANIŞANLA GÜVENLİ YER NASIL OLUŞTURULUR?

  1. AŞAMA HAZIRLAMA AŞAMASI: Danışana diyoruz ki, size güvenli yer egzersizi ile ilgili bilgi vereceğim. Sormuş olduğunuz sorulara sizden yanıt bekleyeceğim. Güvenli yer sizin kendinizi mutlu huzurlu, güvende hissettiğiniz bir yer olmalı. Güvenli yer daha önce gittiğiniz, yaşadığınız, zihninizde hayal ettiğiniz bir yer de olabilir. Örneğin, bir dağ evi, bir deniz kenarı, bir orman, bir dere kenarı, uzayda bir yer…
  2. AŞAMA YER TESPİTİ VE TANILAMA AŞAMASI: Danışana diyoruz ki, şu anda güvenli, huzurlu, mutlu nerede olmak isterdin? Gözlerinizi kapatıp, orada olduğunuzu hayal edin. Etrafınızda neler gördüğünüzü bana anlatır mısınız? Etrafa ait renkleri tanımlar mısınız? Etraftan gelen bir ses, dokunma hissi ya da ağzında hissettiğin bir tat var mı?
  3. KENDİNİ ŞEKİLLENDİRME AŞAMASI: Yanında olmasını hayal ettiğin bir şey ya da bir kişi var mı? Senin ona ya da onun sana yapmasını istediğin bir şey var mı? Şu anda hayal ettiğin yerde dışarıdan kendini nerede ve nasıl hissediyorsun? Cevaplar alındıktan sonra “az önce .. durumundayken hissetiğiniz duygular neler? …. Duyguları bedeninin neresinde hissediyorsun. Duygularını bedeninin neresinde hissettiyse onlarla ilgili sorular soruyoruz.
  4. GÜVENLİ ALAN VE EMDR İLİŞKİSİ: Danışana tekrar açıklama yapıyoruz. ” Şimdi sizinle oluşturduğumuz güvenli alanı size uygulayacağımız terapini içine dahil etmek amacıyla size EMDR Terapi uygulayacağız. “ diyoruz. Şimdi sizden isteğimiz sadece parmağımı takip etmeniz. Elim sağa geldiğinde beyninizin sol tarafı, elim sola geldiğinde beyninizin sağ tarafı çalışır. Bu küçük bir denemeydi, birazdan sizi güvenli alana götüreceğim. Göz hareketleri yaparken, size bazı sorular sorup cevaplarını isteyeceğim. Danışanın oluşturduğu güvenli alana yönelik danışman bir metin şeklinde orayı tekrardan canlandırmasını ister. Örneğin, az önce sizinle oluşturduğumuz güvenli alandasın. Etrafında yeşil renkler hakim ve bir ormandasın. Yanında sevdiğin biri var. Uzanır pozisyonda duruyorsun, dışarıda duyduğun çimen kokusu var. Kuş cıvıltıları sesleri var, ağzına kahve tadına alıyorsun. Mutlusun ve bedeninin her yerinde mutluluğu hissediyorsun. Az önce size danışan hangi detayları veriyorsa ona göre metni dolduruyoruz. Önce danışandan derin bir nefes almasını istiyoruz. Sonra güvenli alanı düşündürtüyoruz. Sonra tekrar derin nefes aldırıp güvenli alanda hissedene kadar bu şekilde devam ediyoruz
  5. İSİMLENDİRME AŞAMASI: . Şimdi senden güvenli yerini senin için en iyi şekilde bir kelime ile adlandırmanı istiyorum. Bu kelime söylenince aklına direk güvenli yerin gelecek. Örneğin, cennetim, sığınağım, mekanım vb.
  6. PEKİŞTİRME AŞAMASI: 8’li 12’li göz hareketleri ile güvenli alan canlandırması yapılıp, sürekli ne hissettiği ve nasıl hissetiğini soruyoruz.
  7. PROVA AŞAMASI: Danışana SUD değeri 2-3-4 düzeyinde olan son zamanlarda danışanı rahatsız eden bir durumu zihninde canlandırmasını istiyoruz. Daha sonra rahatsız eden bu durumu 0-10 arasında en kötü 10 hiç 0 kabul edersek hangi derece rahatsız ettiğini soruyoruz. Onu hangi problemin rahatsız ettiğini buluyoruz. Danışan 4 seviyesinde dediğini varsayalım. Ona “bu sana ne hissettirdi?” diye soralım. Ne hissettiğinin cevabını verdikten sonra “güvenli alana geç ve tekrar düşün” aradaki farkı bana anlatır mısın? Diyelim. SUD’da 3-4 seviyeli bir olayı düşün ve hızlıca güvenli alana geçip aradaki farkı benimle paylaşır mısın? Bunu sık sık tekrarlıyoruz. Danışanı cesaretlendirmeliyiz. Danışana “bunu sıkça yaparsan zihnimin kontrolü bende” diyerek başarıya daha kolay ulaşmasını sağlayabiliriz.

GÜVENLİ YER EGZERSİZİ NEDİR? NASIL YAPILIR?

Nefes ve gevşeme egzersizinde “sağ elimizi göğsümüze, sol elimizi karnımızın üzerine yerleştirelim. Burnumuzdan nefes alıp içimizden 4’e kadar sayalım. 4 saniye bekleyip aldığımız nefesi ağzımızdan yavaşça verelim. Nefes alıp verme sırasında eğer göğüs kafesiniz hareket ediyorsa, yani sağ eliniz hareket ediyorsa, yanlış nefes alıyoruz demektir. Danışana öğretmemiz gerekiyor. Nefes aldığımızda karnımız şişecek yani sol elimiz hareket edecek. Nefesimizi tuttuğumuz sürece karnımız şiş kalacak. Danışana bu şekilde öğretmeliyiz.

Daha sonra gevşeme egzersizine geçiş yapılabilir. Şimdi yavaş yavaş karın bölgesine doğru çıkalım. Karın bölgenizi nasıl hissediyorsunuz? Daha sonra örnek vererek bunu danışana uygulayabiliriz. Örneğin, sirkte çalışan bir kaplan olduğunuzu hayal edin. Terbiyeciniz sizden küçük bir çemberin içinden geçmenizi istiyor. Çemberin içinden geçebilmek için olabildiğince küçülmek gerekir. Kendinizi iyice küçültün. Karnınızı içeri çekin. Sonra rahatlayın. Artık çemberden geçmeniz gerekmiyor. Şimdi yeniden çemberden geçmelisiniz. Tekrar karnınızı içeri çekin. Çekin, iyice incelin. Artık çemberden geçtiniz, rahatlayın ve karnınızı gevşetin, gevşetin. Derin bir nefes alın. Danışana bunu uygulayarak rahatlamasını sağlayabilirsiniz.

ELEMENT EGZERSİZİ EMDR TERAPİ SÜRECİNDE NASIL UYGULANIR?

ELEMENT EGZERSİZİ: Diğer adıyla 4 element egzersizi: Bu teknik Shapiro’nun “Acı anıları silmek” adlı kitabında olan bir egzersiz. Bu teknikte toprak, hava, su ve ateş elementlerin yer verilmiş. Bu elementlere ayrı ayrı anlamlar verilerek, birbirini tamamlayacak şekilde, sistematik olarak rahatlatmaya çalışılmıştır. Bu teknik nasıl uygulanır?

  1. Aşama TOPRAK AŞAMASI: Danışana diyoruz ki, ayaklarının yere bastığını ve güvende olduğunu hisset. Zemini iyice hisset. Çevrende neler var bunları fark et. Çevrendeki 3 yeni şeyi fark et. Ne görüyorsun? Kimi görüyorsun? Sorularını sormalıyız.
  2. HAVA AŞAMASI: 4 saniye sayarak burnundan nefes alıp sonra onu iki saniye tut ve daha sonra 4 saniyede nefesini ver. Bu şekilde 12 defa danışan yavaş nefesler alıyor danışan. Nefesin seni tazelediğini hisset. Nefes verirken, içindeki olumsuz duyguların dışarı çıktığını ve nefesin seni temizlediğini hisset demeliyiz.
  3. Aşama SU AŞAMASI: Kişiler endişeli ya da kaygılı olduğunda ağzımız genelde kurur. Sindirim sistemimiz kendisini kapatır. Tükürük yapmaya başladığımızda sindirim sistemimizle ilişkili gevşeme tepkimizi yeniden açmış oluyoruz. Eğer tükürük yapmakta zorlanıyorsak bir yudum suyla başlanabilir. Danışana soruyoruz, ağzında tükürük olup olmadığını kontrol et. Ağzında bolca tükürük üretmeye çalış. Eğer üretmekte zorlanırsan ağzında limon olduğunu hayal edebilirsin. Ayakların yerde, güvendesin, daha rahat nefes alıyorsun ve ağzın ıslak.
  4. Aşama ATEŞ AŞAMASI: Danışana diyoruz ki; “kendi güvenli yerini düşün ve orda olduğunu hisset”. Güvenli yerindeki ışığın, ateşin, senin yolunu aydınlattığını düşün, rahatla. Hayal gücünün yolunu aydınlat. Güvenli yerinden gelen ışığın, seni iyi hissettirdiğini düşün.
  5. Aşama 4 ELEMENTİN BİRLEŞME AŞAMASI: Danışana diyoruz ki “ şimdi 4 elementin hepsini birleştirirken, ayakların yerde. Şimdi güvende hissetmeye devam ediyorsun. Nefes alıp verirken kendine odaklandığını düşün. Daha sonra tükürük üret. Sakin ve kontrollü hisset. Güvende hissetiğin yeri hayal ederken, ateşin yolunu aydınlatmasına izin ver. Güvende ve rahatsın.

ÇOCUKLARDA EMDR TERAPİ

Çocuk travma nedir bilemez. Travmayı çocuğun nasıl yaşadığı ve anne babanın olayı nasıl adlandırdığıyla anlaşılabilir. Örneğin, bir çocuk bir yılan gördüğü zaman hemen dokunup oynamak isteyecektir. Ama bir yetişkin bir yılan gördüğü zaman tepkisi ne olur? Bağırıp kaçar ve belki de öldürür. Çocuk bunu gördükten sonra çocukta travma algısı artık değişmiştir. Aslında çocuk travma nedir bilmez ama ebeveynin tepkisi ile çocuk o alanda travma oluşturabilir.

ÇOCUKLARDA HANGİ ALANLARDA EMDR KULLANILABİLİR?

  • Fobilerde,
  • Sınav Kaygısı,
  • Tikler ve takıntılar,
  • Uyku bozukluklarında,
  • Kardeş kavgalarında,
  • Okul başarısının düşmesi,
  • Dikkat eksikliği bozukluğunda,

Konuşma bozukluğunda vb. pek çok alanda kullanılabilir.

Yetişkinler çocuklarını EMDR terapisine getirirken bazı endişeler yapabilir. Bundan dolayı yetişkinlere açıklama yapmak gerekebilir. Biz çocuğun anılarını ya da travmasını silmiyoruz, sadece o olaya ilişkin oluşan negatif düşünceler, eşlik eden duygu ve duyumların nötrleşmesinin yolunu açmasını sağlıyoruz diyebiliriz. Küçük çocukla çalışırken anne yanındayken EMDR Terapi uygulanabilir. 90 dakikalık standart protokol çocuklarda daha az olmalı. Örneğin, 12 yaş ve üzeri çocuklarda 45 dakika süre verirken, 4-6 yaş arası çocuklarda 5-15 dakika sürebilmektedir EMDR terapisi. Güvenli yeri hayal etmekte zorluk yaşayan çocuklara bir kağıda ya da bir kum tepsisine çizim tekniği kullanılabilir. Travmatik olaya ilişkin imgeyi hayal etmekte zorluk yaşayan çocuklarda o travmatik deneyimin oluşturduğu kafasındaki imgenin resmi ya da o olaya dair anın resmi çizdirilebilir.

Çocuklara EMDR Terapi nedir sorusunu açıklarken, 12 yaş ve üzeri çocuklara yetişkinlere yaptığımız açıklamayı yapabiliriz. 8-12 yaş arası çocuklara bu terapinin çocukların yaşadığı olay ve ilgide kötü duygularının ve yaşadığı sorunların azalmasına yardımcı olacak şeklinde açıklama yapabiliriz. 8 yaş altındaki çocuklara açıklama yapmaya gerek yoktur anlaşılamayacağı için. Çocuklarda BLS setleri daha az uygulanarak başlanabilir. BLS seti, çift uyarıma denmektedir yani parmak işareti. Yetişkinde 12 setten başlanırken, çocuklarda 6 setle başlanıp 12-14 sete kadar çıkabilir. Çocuklarda BLS daha hızlı yapılabilir çünkü çocukların beyni yetişkinlerden daha hızlı çalışmaktadır.

6 yaş üzerine tüm çocuklarda tüm BLS çeşitleri kullanılabilir (dokunsal, parmakla takip, işitsel). 6 yaş altındaki çocuklara sadece dokunsal ve titreşimsel hareketler kullanılmalıdır. Bunun sebebi küçük çocukların göz hareketlerini takip edemeyecek olmalarıdır. Kısaca çocuklarda BLS’nin türü ve hızı değişim göstermektedir.

8 Yaş üstü çocuklarda NC (olumsuz düşünce), PC (olumlu düşünce), VOC (olumlu bilişim geçerliliği ölçeği), SUD (öznel rahatsızlık düzeyi ölçeği), sıklıkla alınabilir. 5-8 Yaş arası çocuklarda ise NC, PC, VOC derecelendirmenin alınması pek mümkün olmuyor. 5-8 yaş arası çocuklarda olaya ilişkin duygular daha zor alınabildiği için duygu termometreleri ve duyguları gösteren emojiler kullanılabilir. Konteyner egzersizi çocuklarda tamamlanmamış seansları kapatmak ve özellikle seans aralarında duygu durum kontrolünü artırmak amacıyla konteyner egzersizini öğretebiliriz.

EMDR TERAPİ KONTEYNER EGZERSİZİ NEDİR?

KONTEYNER EGZERSİZİ: Çocuğa diyoruz ki, uyguladığımız aklına gelen kötü olay ve düşünceleri sen buradan gittiğinde buradaki kutunun içine koyuyoruz (somut veya soyut bir kutu olabilir), bunlar burada kalıyor, kilidini kapatıyoruz, sen geldiğinde kaldığımız yerden devam ediyoruz, diyoruz. Çocuklarla EMDR Terapi yaparken aileyle birebir iletişimde olmak da önemli. Her seans sonrası bilgi vermek gerekiyor. Ebeveynlere çocuklarının duygu durum takibini yapmak için “semptom takip formu” vererek haftalık gidişatını doldurmasını isteyebiliriz mesela. Çocuklarla her seans sonunda egzersiz yaptırılmalıdır. Örneğin, güvenli yer hayal ettirilmeli ve oyun oynanmalı. Seans sonunda çocuğun oradan güvenli ve huzurlu ayrılması için bunlar uygulanmalıdır.

EMDR’de Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma sonrası stres bozukluğunda temel 3 bozukluk belirtisi vardır: 1- Yeniden yaşama (hatırlama) Örneğin, savaşta görülen cesetleri sürekli hatırlama ya da deprem sonrası sürekli deprem olacakmış gibi hissetme. 2-Kaçınma: Kişi, olayı hatırlatan yer, durum, konuşma hatta duygu ve düşüncelerden uzak durmaya çalışır. Olayı hatırlamak onun için büyük bir sıkıntı, acı ve korkuya yol açtığı için kişi olayı hatırlatan yerlere gitmek istemez, hatırlatan kişilerle görüşmek istemez. Enkaz altında kalmış kişiler o şehri ziyaret etmek istemeyebilir. Travma yaşamış kişilerde bazen olayın ayrıntılarını unutma durumu görülebilir. Bu durum olayı düşünmek istememekten farklı bir durumdur. Kişi hatırlamak istese de hatırlayamayabilir. Ruhsal travmalardan sonra insanlardan uzaklaşma, gelecek beklentisinin kalmaması gibi durumlar görülebilir.

EMDR Terapi sürecinde kişilerden bazı cümleler duyulabilir: “BENİM YAŞADIKLARIMI KİMSE ANLAYAMAZ”. Kişiler olayı yaşamamış kişilerden kendilerini uzak hissedebiliyorlar. Duygularında körerme olabiliyor. Sevinç ve üzüntü hissedemeyebilirler. Bazen kendilerine yardım etmeye çalışanlara öfke duyabilirler. Gelecekle ilgili plan yapamadığı için sadece o günü yaşama ve aktivitelerde azalma sıklıkla görülebilmektedir.

3-Aşırı Uyarılma: Ruhsal travmadan etkilenmiş kişiler kendilerini diken üstünde sürekli tetikte hissedebilirler. Her an o olay olacakmış gibi gelebilir. Davranışlarını bu ihtimali düşünerek şekillendirirler. Bu konuda aşırı tedbirli davranırlar. Örneğin, istemeden de olsa, girdiği binanın çatlağı var mı? Kapısından kolay kaçılabilir mi? diye kontrol edebilirler. Yolda yürürken üstüne devrilmesinden korkup direklerden uzak durabilirler. Tehlikeler konusunda abartılı tedbirler alabilirler. Ani seslerde irkilme, yerinden sıçrama, kapı çarpması, yüksek sesle konuşma, birinin aniden odaya girmesi gibi beklenmedik durumlar kişinin yerinden sıçramasına ve uzunca sürebilen bulantı belirtileri gösterebilirler. Çarpıntı, titreme, terleme vb. Uykuya dalmakta güçlük çok sıkça görülür. Normalde uyandırmayacak seslerde dahi kişi kolayca uyanabilir.

Travmada 3 ana duygu vardır. 1- Öfke, 2-Üzüntü 3-Korku. Öfke sorumlulara karşı yönlendirilmiş ancak büyük bölümü hedefe yönlendirilmemiş yoğun bir öfke. Varsa kayıplara karşı üzüntü. Olayın tekrarlanabilirliğine karşı bir korku. Örneğin, depremde bina yıkılırsa, müteahite karşı bir öfke duyar. Depremde kaybettiği biri varsa ona karşı üzüntü duyacaktır. Tekrar deprem olursa şeklinde korkusu olacaktır. Travmadan sonraki ilk tepki “şok”tur. Şok atlatıldığında birkaç belirti ortaya çıkar. Bu belirtiler: 1-Duygusal 2-Davranışsal 3- Bilişsel tepkiler. Duygusal tepkiler, inkar, korku, suçluluk, panik, hayal kırıklığı, kaygı, üzüntü, depresif duygu durumu vb. Bilişsel tepkiler: İlk şok, bellekle ilgili sorunlar, dikkatle ilgili sorunlar, kabuslar, amnezi, yanlış kararlar, uyku bozuklukları vb. Davranışsal tepkiler: Kendini geri çekmek, kıpır kıpır olmak, ani davranışlar göstermek, alkol madde kullanımı, başkalarını suçlama, yemek sorunları, bir şeylerden hemen korkma durumu davranışları görülebilir.

Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireyler kötü rüyalar ve kabuslar sık sık görebilmektedirler. Bu rüyalar kişiyi ciddi derecede korkutabilir. Bu tür durumlar yaşaması durumunda acilen tedaviye başvurmalı ve destek almalıdır. Rüyaların psikolojik yorumları hakkında bilgi sahibi olmak da önemlidir.

Kişi ne zaman artık travmayı ciddiye almalıdır?

Eğer travmatik olayın üstünden en az 3 ay geçmiş ise ve yukarıdaki tepkilerin bir kısmını 1 ay boyunca sürekli yaşamışsa, yaşanılanlar kişinin iş, okul, evlilik vb. hayatını bozuyorsa, kişi profesyonel yardım almalıdır.

Travmatik yaşantıya maruz kalınıyorsa bunun için 3 önemli adım var. Bunların ilki Korunum: Kişi temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmelidir. Örneğin, yeme, içme, uyuma vb. 2- Harekete Geçme: Kişi yapması ve yapmaması gerekenleri öğrenmeli. 3- Temas Kurma: Aile, görevli, arkadaş ile temas kurmalı ve yaşadığı travmatik deneyimi paylaşarak rahatlamalı. Kişi kendisine karşı bu süreçte sabırlı olmalı. Duygularını paylaşmalı. Sadece kendisinin dertli olduğunu düşünmemeli. Kendisini meşgul edecek yardım faaliyetlerine katılmalı. Alkolden uzak durmalı. Günlük rutin işlerine dönmeli. Kişi “hayatında değişmeyen ne var?” sorusuna cevap verebilmeli. Travmatik süreçten önce hayatı nasılsa, sonrası da öyle olmalı.

Travmanın olumlu etkileri: Kişiler kendi güçlerinin farkına varır. Kişi atlattığı bir travmatik deneyimi “ben bunu bile aştım” diyerek farkına varabilir. Sürece adapte olurlar ve insanoğlunun ne kadar adapte olabileceğini burada görür. Kişi zorluklarla baş etmeyi öğrenir. Tek dert sahibi kendisinin olmadığını anlar.

Yazan ve Derleyen: Psikolojik Danışman Ali Yonca (Uzman Psikologum Sitesinin Kurucusu)